NEDEN ARABULUCULUK?
Hızlı
esnek
ve
ucuz
çözümler
Hızlı
esnek
ve
ucuz
çözümler
Gizli süreçte
Ticari ve
Kişisel sırlarınız
ifşa
edilmez
Kontrol
ve
karar verme
yetkisi
taraflarda
Menfaat
Odaklı
Kazan-Kazan
temelli kalıcı
çözümler
Arabuluculuk
anlaşma
belgesi
emsal
teşkil etmez
Anlaşmaya varılırsa bir daha
dava açılamaz-
ibranameden
güçlüdür
Başarı oranı ve
katılımcı memnuniyeti
çok
yüksektir
Mahkemeler resmidir, tarafların gerçek ihtiyaçları mahkeme salonlarında dinlenmez
Mahkemeler, iki taraftan birinin kaçınılmaz şekilde sonuçtan memnun olmayacağı, bağlayıcı bir çözüm dayatır. Davanın gerektirdiği masraf ve harcamaları düşünürsek, davanın kazananı bile bu durumdan hoşnut kalmayabilir.
Mahkeme süreci, anlaşmazlığın kontrolünü tarafların elinden alır, önce avukatların eline sonra da mahkeme yönetimi ve idare sisteminin eline bırakır. Sorun sadece hukuksal bağlamda ele alınır.
Dava süreci, sizin somut gerçeklerinizi alır ve “kanun için neler önemlidir?” sorusuna cevap arar. Arabuluculuk ise, bunun aksine, “sizin için önemli olan nedir?” sorusunu sorar.
Dava süreci yavaş ve pahalı bir süreçtir ve ilişkilere büyük zarar verdiği bilinir.
Arabuluculuğun, her iki taraf için şaşırtıcı biçimde iyi sonuçlar yaratan oldukça sofistike dinamikleri vardır
Mahkemenin aksine taraflara hiçbir çözüm dayatmaz ve resmi olmayan, esnek bir süreçtir. Kontrol, karar vericiler olarak tamamen tarafların elinde kaldığı için daha iyi sonuçlar verir.
Kazanılsın ya da kaybedilsin, süreç çok daha hızlı ve ucuzdur. İdaresi daha kısa sürer.
Özel ve gizlidir.
İlişkileri onarmak için tasarlandığından, doğası gereği yeniliği ve uzlaşmayı teşvik eder. Mahkemelerde suç ve suçlu aranırken arabuluculukta bu yoktur. Tarafların gelecekte anlaşma yapmaya devam edeceği ve etkileşimini devam ettireceği durumlar için ideal bir tercihtir. Bu olay sadece iş durumlarında değil, komşuluk ve yakın kişisel ilişkiler için de geçerlidir.
Ayrıca, sağlamlığı yüksek anlaşmalar yaratmak, ilişkileri tamir etmek veya daha da iyileştirmek gibi avantajları da vardır.
Menfaat Odaklı
Arabuluculukta uyuşmazlık, tarafların ihtiyaç ve menfaatleri temel alınarak, sulh yoluyla; yani tarafların isteklerine uygun şekilde çözülmektedir. Mahkemenin aksine, hukuki değerlendirmeler arabuluculukta yer almamakta, uyuşmazlığın çözümüne temel teşkil etmemektedir.
Bir uyuşmazlık, ancak tarafların ihtiyaçları açısından ortak menfaati sağlandığında çözülebilir. Ortak menfaatin sağlanması için, her iki tarafın da menfaatlerinin tesis edilmesi gerekmektedir.
Mahkemede, herkes için geçerli genel ve soyut olan kanunların her olasılığı tahmin etmesi ve her somut olaya uygun çözümler sunması mümkün olamamaktadır.
Arabuluculukta ise mevcut düzenleme ve usul ile bağlı olunmaması, taraflara kendilerine ve somut duruma özel çözüm üretme ve dolayısıyla tatmin olma imkânı sağlamaktadır. Bunun gibi gizlilik ve tarafsızlık ilkelerinin de etkisiyle, tarafların menfaat ve ihtiyaçlarına odaklanılabilmesi, tarafların kendisini daha iyi anlatabilmesi ve özellikle duygularını ifade edebilmesi mümkün olmaktadır. Böylelikle çözüm, tarafların ilişkisinin devamını sağlamakta ve yeni uyuşmazlıkların önüne geçmekte; genel olarak ise toplumsal barışın sağlanmasına yardımcı olmaktadır. Zira taraflar memnun olmadıkları bir çözüm üzerinde anlaşmak mecburiyetinde değildir. Buradaki temel amaç, geçmişe odaklanıp uyuşmazlık nedeniyle zarar görenin tatmininden ziyade, ileriye odaklanıp her iki tarafın da mutlu olabileceği yeni bir gelecek oluşturabilmektir.
Esnek bir çözüm yöntemi
Arabuluculuk sürecinde taraflar mahkemenin aksine, mevcut düzenleme ve usullere bağlı kalmaksızın sadece kendilerine özel bir çözüm yolu geliştirebilmekte ve herkes için oluşturulmuş kalıplar içinde kalmak zorunda olmamaktadırlar.
Zamandan Tasarruf
Ortada bir uyuşmazlık var ise doğru olan, bunun en kısa zamanda çözülmesidir. Sürecin uzaması, uyuşmazlığın büyümesine ve yayılmasına sebep olabilir. Bu açıdan arabuluculuk, oldukça avantajlı ve çok kısa sürede sonuçlanan bir yöntemdir. Zira bu dostane çözüm yolunda görüşmeler için gerekli olan süre, pek çok durumda genellikle birkaç gün veya daha kısadır. Özellikle aile uyuşmazlıkları gibi diğer bazı durumlarda, daha uzun sürelere ihtiyaç duyulabilmekle birlikte; her hâlde uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözülmesinde geçen süre, davaya göre son derece kısadır. Bu durum, uyuşmazlık çözümünde zamandan tasarruf sağlamaktadır.
Masraftan Tasarruf
Zamandan tasarruf edilen bir yöntem, masraftan tasarruf sonucunu kendiliğinden do- ğurmaktadır. Arabuluculuk, uyuşmazlığı en fazla haftalarla, günlerle ve hatta saatlerle basit bir şekilde çözmeyi hedefediği için, ekonomik bir yöntemdir. Buna ilave olarak, arabuluculuk için yapılan masraflar ve maruz kalınan yıpranma, dava için yapılan masraf (yargılama giderleri) ve yıpranmaya göre son derece azdır. Bu durumda, arabuluculuğun taraf maliyeti, davaya göre daha az olmaktadır.
Kontrolün Taraflarda Olması
Arabuluculukta çözüm, her durumda tarafların kontrolündedir. Dolayısıyla, tarafların ne beklemedikleri ne de kabul etmeyecekleri bir çözüm ile karşılaşmaları mümkündür. Zira iradilik ilkesi gereği taraf, sulhe ulaşma konusunda serbest iradeye sahiptir ve ancak kendisini tatmin edecek bir çözümü kabul edecektir. Bir başka ifade ile bir çözümü kabul edip etmeme veya çözüm konusunda anlaşılmışsa, bunun içerik ve şartları hakkında karar verme yetkisi, tamamen taraflara aittir. Yargılamada uyuşmazlık, hakem veya hâkim kararı ile sonuçlandığı için çözüm, genellikle bir tarafı ve bazı hâllerde her iki tarafı da tatmin etmemektedir. Arabuluculukta ise kontrol tamamı ile taraflarda kalmaktadır. Bunun bir sonucu olarak tarafın, anlaşmayı ve şartlarını kendisi oluşturduğu için, bu anlaşmaya sadık kalma ihtimali artmaktadır.
Gizlilik
Bunlar dışında, arabuluculuğun en önemli faydalarından biri de gizliliktir. Gizlilik, arabuluculukta tarafların sürece ve sonuca duydukları güven bakımından önemli bir özelliktir. Bu nedenle, sürece başlama talebi dâhil olmak üzere, süreçte paylaşılan bilgiler ve hazırlanan belgeler ile öneri ve kabuller, daha sonra yargılamada delil olarak kullanılamamaktadır. Yani, bu bilgi ve belgeler, gizli tutulmaktadır. Gizlilik, tarafların uyuşmazlık konusunda daha rahat hareket etmesini sağlamaktadır. Bununla birlikte, tarafların hâlihazırda elinde mevcut olan bilgi ve belgelerin arabuluculukta ortaya konulmaları, yargılamada ileri sürülmelerine engel değildir.
İcra Edilebilirlik
Tarafların arabuluculuk sürecinde bir anlaşmaya varması durumunda söz konusu anlaşma belgesine ilişkin olarak mahkemeden icra edilebilirlik şerhi alınabilir ve bu durumda anlaşma belgesi ilâm mahiyetinde bir belge olacaktır. İcra edilebilirlik şerhi verilmesi işlemi çekişmesiz yargı işidir ve, aile hukuku dışında, dosya üzerinden karar verilecektir.
Taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır.